Yat tasarımı üretim
hacmi açısından iki kategoriye ayrılabilir. Birincisi, seri şekilde üretilen, bu
yüzden müşteriye göre tasarımı değişmeyen “Seri Üretim Yatlar” denilen yatlar için
yapılan tasarımlardır. Seri üretim yatların üretim tasarım ve pazarlanma şekilleriyle otomotiv
tasarımı arasında kuvvetli bağlantılar bulunmaktadır. Fakat otomobillerden
farklı olarak bu yatların iç mimari bağlamında bir kaç farklı seçeneği bulunmaktadır.
Endüstride sık rastlanan bir pratik, seri üretim bir yat için üç farklı iç mekân
ve tasarım seçeneği sunmaktır.
Bu tip bir seri üretimi
yapmak ve sürdürebilmek için ciddi bir yatırım ve tasarım gücüne sahip olmak
gereklidir. En çok satış yapan ve bilinen seri üretim markaları, Sunseeker,
Princess, Fairline ve Ferretti’dir (Global Order Book, 2005). Seri üretim konusunda
liderlik İngilizlerin elindedir. Türkiye’de seri üretim yat örnekleri Numarine ve
Peri Yachts firmalarının ürettiği yatlardır. Numarine'in yatlarını, aslen bir
endüstriyel tasarımcı olan Can Yalman tasarlamıştır.
Seri şekilde üretilmeyen, bir
müşteriye özel ya da tek
bir adet üretilmek üzere tasarlanan yatlara “Özel Üretim” yatlar denir. Bu tip
yatlarda endüstriyel tasarımcıların işi seri üretim teknelerden farklı olmasına rağmen, aynı oranda emek yoğun bir tasarım süreci
gerektirmektedir. Zira, özel üretim yatlar müşterinin istekleri doğrultusunda tasarlandığı için, tasarımcının
devamlı müşteriyle bire bir görüşmesi ve müşterinin istekleriyle tasarım kriterleri arasında
bir denge tutturması
gerekmektedir.
Özel üretim terimi
sıfırdan, özel bir yat müşterisinin isteğine göre tasarlanan
yatlar için kullanılmaktadır. Yat tasarımcısı müşterinin göz zevkine
hitap eden bir profil ve onun yaşam gerekliliklerini yerine getirebileceği bir yaşam mahali tasarlar.
Gövde ve üstyapı da müşterinin istediği performans ve servis
olanaklarına göre tasarlanır (Coyle and Dawson, 2004). Bunun dışında, iç mimari ve iç
tasarım konusunda da ciddi bir tasarım ihtiyacı vardır. Hatta bazı yatlar için
bu alanın dış tasarımdan daha önemli olduğu söylenebilir; zira ‘refit’ adı verilen, eski bir
teknenin alınıp revize edilmesiyle yeni bir tekneye dönüştürülmesi; ya da seri
üretim bir teknenin alınıp içinin değiştirilmesi çok fazla karşılaşılan bir durumdur. Bu
alanda iç mimarlar kadar, endüstriyel tasarımcılar da çalışmaktadır. Üretilmiş bir tekneyi yeniden
donatmak çok daha hesaplı olduğu için, daha çok bu şekilde projeler
yapılmaktadır. Özellikle bayan müşteriler ya damüşterilerin eşleri bu alanda çok daha
fazla tasarımcıyla muhattap olurlar.
“Zaten tekne yaptırmak genelde çok zengin insanların uğraştığı bir şey olduğu için bu tip müşteriler teknelerine
oyuncak olarak bakarlar. Tekne yaptıran müşteriler genelde teknelerine çok önem verir ve
akıllarına gelen herşeyi uygulamak ister, her türlü fantazilerini
gerçekleştirmek için tuhaf olarak nitelendirilebilecek şeyler yaparlar” (Tansu,
2005).
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder